Tatil zamanı terkedilenler…
“Tatil zamanı gelip cattığında, evin bu sevimli hayvanları dert omaya başlar: Nereye, kime bırakacağım, yanımda götürürsem bir sürü ek masraf, ayrıca o kadar bavul, yol, yorgunluğun içinde bir de hayvanın taşınması…derken severek, isteyerek evinize aldığınız, ilgi alaka gösterip, evinizin, ailenizin bir parçası yaptığınız bu canlar size yük olur.”
Tatilini bitirip tekrar evlerimize döndügümüz bu günlerde, sizlere tatil öncesi ve ya bitişi ile birlikte hayatları kararanlardan bahsetmemin tam zamanı olduğunu düşünüyorum.
Neden mi?
Hayvanlar hakları ve onların refahı için vicdanen sorumluluk taşıyan ve bu yönde çalışan bir insan,bir aktivist olarak bunun önemli olduğunu düşünüyorum.
Binfikir Düşünce platformunda Belcikada hayvan hakları alanında çalışma yapan kurumlar hakkında bilgiler de vermek istiyorum.
Genellikle çocuklarımıza neşe kaynağı olsun ,arkadaş olsun,merhamet ve sorumluluk duygularını pekiştirsin diye evcil hayvanlar satın alınır ya da bir komşudan, tanıdıktan temin edilir.
Bu bazen bir hamster bir kaplumbağa bir kuş olur ,bazen de bir kedi ya da köpek… Ailenizin, evinizin icinde sevgi ile bakar büyütürsünüz. Ailenizin bir parçası olur. Hem siz hem de o hayvan size bağlanır. Siz o kadar bağlanmasanız bile o hayvan size o kadar bağlanır ki, ailenizi ailesi, evinizi yuvası olarak tanır ve sever.
Tatil zamanı gelip cattığında, evin bu sevimli hayvanları dert omaya başlar: Nereye, kime bırakacağım, yanımda götürürsem bir sürü ek masraf, ayrıca o kadar bavul, yol, yorgunluğun içinde bir de hayvanın taşınması…derken severek, isteyerek evinize aldığınız, ilgi alaka gösterip, evinizin, ailenizin bir parçası yaptığınız bu canlar size yük olur.
Çocuklarınıza ( kendinize ya da sevdiğiniz bir arkadaşınıza ) arkadaş olsun, sevgi ve ilgi göstersin, merhamet ve sorumluluk duygularını pekiştirsin gibi güzel sebeplerle evinize aldığınız bu hayvanların yükünden ise tamamen sorumsuz, sevgi ve merhametten maalesef yoksun bir şekilde, gizlice bir yol kenarına, bir ormana, bir barınak önüne terkediyorlar!
Tatilin bitişi ile hem Türkiye’de hem Belçika’da maalesef terkedilen o kadar çok canlar var ki ! Burada Belcika’da artık anayasa da dahi aile ferdi olarak yerini alan bu hayvanlarımız, bizim evlerimize alışıyor, bize alışıyor, bizi ailesi olarak görüyor ve yaşıyorlar. Siz onu yol kenarında veya barınağın önünde bıraktığınızda panik oluyor, oradan oraya koşuyor, korkuyor, ağlıyor…Sokakta yaşamı bilmez onlar… Bulunup barınağa götürüldükerinde dahi inanın günlerce sizin gelip onu evinize, yuvasına götürmenizi bekler..bekler ..hep beklerler… Hatta depresyona girerler, yemeden içmeden kesilir hasta olurlar…
Köpekler bu konuda kedilerden daha perişan..Onlar için siz onların tek ailesisiniz, size küsmez, kızmaz, sizi asla unutmaz hep sizin yanınızda olmak isterler, hep yolunuzu beklerler…
Hayvan sahibi olmak sorumluluk ister!
Nasıl çocuk yapmaya karar veriyor ve sonrasında sorumluluğunuzu şartlar ne olursa olsun yerine getiriyorsanız, evinize aldığınız hayvanlar için de geçerli! Siz evladınızı, terk eder misiniz? Bilmediği bir yere, bir kapıya bırakıp gidebilir misiniz? Hayvan sahibi olmak sorumluluk ister. Bu sorumluluğu yerine getirebilmeniz için de onlarla empati kurabilmeniz lazım. Onları terkettiğinizde ne hale gelebileceklerini, çocuğunuzu gözünüzün getirip de hayal edin. O zaman terketmeye kıyamayacaksınız.
Evcil hayvan almadan önce ciddi bir şekilde düşünün. Bu bir su kaplumbağası için de geçerli cins bir köpek için de! Hepsinin duyguları var, içgüdüleri var, yaşayan hisseden birer varlık onlar da. Büyüklerimiz hayvanlar için “onlar Allah’ın sessiz kulları “derler. “Bize emanet onlar, bugün susuyorlar ama yarın her şeyi anlatacaklar!” derler…evet..bence de anlatsınlar..
Evcil hayvan almadan önce bu sorumluluğu alıp almayacagınıza iyi karar verin lütfen.
Son olarak rica ediyorum, Petshoplardan değil de barınaklarından sahiplenin.En güzel en pahalı cinsi değil de, barınağın kapısından içeriye girdiğinizde, size bakan üzgün ama umut dolu en güzel gözleri seçin.
Nazlı Pekmezci
0 Comments