Tünelin ucundaki ışık göründü (mü ?)
Uzmanların görüşleri ne olursa olsun yorulan toplumun normale dönüş doğrultusundaki beklentilerini görmezden gelmek artık mümkün değil. Ancak unutmamalıyız ki bu normale dönüş, iki şarta sımsıkı bağlı: birincisi aşı kampanyasının hızlandırılması ve tamamlanması. İkincisi ise korona önlemlerini elden bırakılmaması. Kısacası, “normal” hayatımıza dönmek istiyorsak aşı olalım ve korona kurallarına uymaya devam edelim. “Salgın bitti” yanılmasına kapılmadan acı ölümlere daha fazla gereksiz ölüm eklemeyelim.
Hatırladığınız üzere geçen hafta korona salgını yönetmekte olan Codeco (Federal Hükümet’in korona krizi ile ilgili kararlar aldığı komisyon) komisyonu normale dönüş planını açıkladı. Bu plana göre kademeli olarak korona önlemleri çerçevesindeki kısıtlamalar yavaş yavaş kalkacak. 8 Mayıs’ta açıklanan bu kararların detaylarını yazının sonunda bulabilirsiniz.
Bu normale dönüş tüm vatandaşlar tarafından sabırsızlıkla beklenirken acaba bu açılış fazla erken olmuyor mu diye kendine sormaktan edemiyor insan. Yine, çoğu zaman olduğu gibi, ekonomik nedenler insani ve sağlık nedenlerinden daha fazla mı ağır basıyor? Yoksa, artık sağlık kavramını genişleterek ve psikolojik sağlığı da içine alarak vatandaşın, uzun zamandır dört gözle beklediği bu gelişmelere sevinmek mi gerek?
Hayatın diğer alanlarında olduğu gibi gerçeklik ‘ortada bir yerdedir’ diye düşünüyorum.
Her ne kadar artık tünelin sonundaki ışık görünmeye başladıysa da geçtiğimiz günlerde GEMS (Federal Hükümete korono krizinde danışmanlık yapan kurum) Başkanı Bulaşıcı Hastalıkları Uzmanı Erika Vlieghe, Belçika’nın nüfusunun sadece onda birinin aşı olduğunu hatırlattı. Bu durumun ve kamoyunda hızlı yaygınlaşan « artık salgın bitti » izleniminin tehlike arz edebileceğini ifade etti. Virolog Erika Vlieghe’ye göre hala dünyanın çeşitli bölgelerinde değişik mutasyonlar ve varyantlar meydana gelirken aşı kampanyası tamamlanmadan korona önlemleri ve kısıtlamaları konusunda aşırı gevşetmeye gitmek pek mantıklı bir hareket değil.
Diğer yandan Yves Coppieters ve Nathan Clumeck gibi virologlar Codeco planının kapsamında öngürülen kısıtlamaların hafifleyişine bir hayli daha olumlu bakıyor. Nathan Clumeck, mesela yoğun bakımda yatanların çoğunun artık gençlerden oluştuğunu, bu nedenle daha dirençli olduğunu ve kurtulma şanslarının daha yüksek olduğunu söylüyor. Aynı zamanda, bir tarafta iyileşen hastalar yoğun bakımdan çıkarken, diğer tarafta aşı kampanyası sayesinde yoğun bakım ünitelerine daha az kişi giriyor.
Korona önlemleri ve kısıtlamaları konusunda sözünü esirgemeyen ve katı olduğu bilinen Flaman Virolog Marc Van Ranst bile son gelişmelere olumlu yaklaşıyor. Korono konusunda federal hükümetin sözcüsü Yves Van Laethem’e göre ise Horeca (Hotel-Restoran-Cafe), kültür ve eğlence sektöründeki kısıtlamaların hafiftilmesini yerinde buluyor.
Uzmanların görüşleri ne olursa olsun yorulan toplumun normale dönüş doğrultusundaki beklentilerini görmezden gelmek artık mümkün değil. Ancak unutmamalıyız ki bu normale dönüş, iki şarta sımsıkı bağlı: birincisi aşı kampanyasının hızlandırılması ve tamamlanması, ikincisi ise korona önlemlerini elden bırakmaması. Kısacası, “normal” hayatımıza dönmek istiyorsak aşı olalım ve korona kurallarına uymaya devam edelim. “Salgın bitti” yanılmasına kapılmadan acı ölümlere daha fazla gereksiz ölüm eklemeyelim. İnsan çabuk unutuyor ancak kaybettiğimiz yakınlarımız anısına ve gece gündüz demeden virüsle mücadele eden sağlık personeli adına tedbirlerimizi bırakmayalım. Bunca çabanın boşa gitmesi çok yazık olur.
Codeco(Korono Krizi Danışma Komitesi) tarafından kararlaştırılan plana göre 9 Haziran’ın önemli bir dönüm noktası olacağı öngörülüyor.
Korona virüsünün yayılma hızı, hastanelerde oluşturduğu baskıya göre tekrar değerlendirilebilecek ama şu anki verilerle aşama aşama gerçekleşecek plan şöyle :
9 Haziran:
Comorbidité (risk grubu) arasında yer alan hastaların %80 aşılanmış olduğu takdirde ve yoğun bakımda bulunan hastaların sayısı 500’ü geçmemesi kaydıyla, yavaş yavaş tüm mekanlar ve sektörler açılmaya başlayacak. Bu açılış korona önlemleri çerçevesinde gerçekleşecek.
Restoran ve lokantalar en fazla masa başına 4 kişi bulunabilecek ve masalar arasında en az 1,5 metre mesafe ayarlanacak. Teraslar ise 23:30’a kadar açık olacak.
Kültür sektörünün mekanları ve sahneleri açılacak ama ancak toplam seyirci sayısı 200 kişiyi ve sahnelerin doluluk oranı %75’i geçmeyecek. Dışarıdaki etkinlikler için ise seyirci sayısı 400 kadar olacak. Sinemalar da havalandırma sistemi çalışması şartıyla açılacak.
Katılımcıların sayısı 50 kişiyi geçmemesi şartıyla gençlik kampları düzenlenebilecek ancak kamplarda gecelemek mümkün olmayacak. Diğer kulüpler ve dernekler de açılacak.
İbadethaneler, düğün-nikah törenleri ve cenazeler de gerçekleşebilecek. İbadetlere katılanların sayısı, kapalı alanda 100 kişiyi geçmeyecek ve dışarıda 200 kişi olacak. Düğün törenlerine katılanların sayısı ise en fazla 50 kişi olacak.
Aynı şekilde pazarlar, hamamlar, hayvanat bahçeleri, parklar, bowling salonları vs.nin açılması da planlanıyor. Katılımcıların sayısı, kapalı alanda 50 kişi ve açık alanda 100 kişiyi geçmemesi şartıyla, profesyonel olmayan spor faaliyetleri de mümkün olacak.
Resepsiyonlara en fazla 50 kişi katılabilecek.
İş yerlerinde ise evden çalışma azaltılıp, haftada bir gün ofise gitmek mümkün olacak.
Sosyal çevrenin genişlemesiyle birlikte evlerimizde de 4 kişi ağırlayabileceğiz.
Eurofoot maçları izlenebilecek ancak alandaki seyirci sayısı 400 kişiyi geçmeyecek.
25 Haziran
Bu tarihten itibaren önceden korona testi yapmak ve katılımcıların sayısı 1000 kişiyi geçmemesi kaydı ile gençlik kamplarında gecelemek de mümkün olacak. Aynı tedbirler ve şartlar diğer kulüpler için de geçerli olacak.
1 Temmuz
Belçika’nın toplam nüfusunun %60’nın ilk doz aşı olması durumunda ve yoğun bakımda yatanların sayısı 500 kişiyi geçmemesi şartıyla önlemler paketinde ikinci aşamaya geçilecek.
Yeme-içme sektöründeki önlemler ve tedbirler (masa başına oturabileceklerin sayısı ve masa arası mesafe) gözden geçirilecek ve daha geniş bir açılmaya geçilecek.
Eğlence ve kültür sektöründe kapalı alanda, mekânların doluluk oranının %80’i geçmemesi şartıyla, düzenlenen etkinliklere en fazla 2000 kişi katılabilecek. İzleyiciler ve katılanlar için maske şartı olacak. Bu katılımlarda ayakta değil oturarak ve aradaki mesafeyi koruyarak etkinlik izlenebilecek.
Maske ve katılımcıların aralarındaki mesafeyi korunması şartıyla açık alanda düzenlenen etkinliklere katılma sayısı en fazla 2500 kişi olacak. Kimi etkinliklere sadece Coronapass-Korona pasaportu sahibi olanların katılabilmesi öngörülüyor.
İbadetler, düğün- nikah törenleri ve cenazelere; kapalı alanda en fazla 200, açık alanda 400 kişi katılabilecek.
Alışverişe getirilen bütün kısıtlamalar kalkacak.
Spor sektöründe müsabakalar ve antrenmanlar için söz konusu olan bütün kısıtlamalar kalkacak.
Kapalı alanda düzenlenen resepsiyonlara ise en fazla 100 kişi katılabilecek.
Evden çalışma zorunluluğu kalkıp sadece tavsiye olarak sunulacak.
30 Temmuz
Bu tarihten itibaren; toplumun 18 yaş üstü %70’nin ilk doz aşıyı olması ve yoğun bakımda yatanların sayısı 500 kişiyi geçmemesi şartıyla üçüncü aşamaya geçilecek. Kapalı alanlarda düzenlenen kültürel ya da eğlence etkinliklerine 3000 kişi katılabilecek ve mekânların doluluk oranı, kapasitelerinin %100’nü bulacak. Ancak, maske şartı ve katılımcıların aralarındaki mesafe şartı geçerliliğini koruyacak. Açık alanlarda düzenlenen etkinliklere ise 5000 kişi katılabilecek.
13 Ağustos’tan itibaren festivallere 5000 kişi katılabilecek ancak söz konusu festivaller için « covid safe ticket- covid güven bileti » uygulamasına geçilecek (ilk doz aşı olmuş olmak, negatif pcr testi vs).
30 Haziran’dan itibaren yine, bütün ticari fuarlar gerçekleşebilecek. İstenilen şartlar kültür ve eğlence sektöründekilerle aynı olacak. Resepsiyonlara ise 250 kişi katılabilecek.
1 Eylül
Codeco tarafından açılma planın son aşaması. Bu tarihten itibaren 18 yaş üstü nüfus oranının %70’nin ilk doz aşı olması ve yoğun bakımda yatanların sayısı 500 kişiyi geçmemesi şartı ile kapalı alanlarda düzenlenen etkinliklere artık 5000 kişi katılabilecek. Avrupa Korona pasaportu sahibi ve Avrupa Birliği ülkeleri, İsviçre ya da İngiltere vatandaşı olanlar için bütün kısıtlamalar kaldırılacak. Açık alanda tertip edilen etkinliklere 10.000 kişi katılabilecek. Gençlik kampları, ibadetler, nikah-düğün ve cenazeler ile ilgili kısıtlamalar da tümden kalkacak.
0 Comments