Korona aşısı ve doktor-hasta güven ilişkisi!
Nederlandse versie van dit artikel: Hoe het COVID-19 vaccin het vertrouwen in de artsen doet wankelen
-
- “Her tıbbi müdahalede, tedaviyi uygulayan doktora güven esastır. Koronaya karşı aşı konusunda maalesef biz bu güvenin bir kısmını da olsa kaybetmiş olduğumuzu fark ediyoruz. Nasıl bu noktaya gelindiği ise salgın sonrası araştırılması gereken bir konu. Bu çok önemli bir egzersiz. Çünkü gelecekte sağlık bakımında önleyici uygulamalar, daha önemli yer alacak. Bugünlerde yaşadığımız salgın, olasılıkla gelecekte bir dönüm noktası olarak adlandırılacak.”
Hollanda’da bir tıp öğrencisinin devlete maliyeti, bir hukuk ya da ekonomi öğrencisinin 3 katı kadar fazla. Bir okur, resmi bilgilere dayanarak yaptığı hesaplamada, uzman bir doktor olana kadar, tıp eğitiminin vergi mükelleflerine maliyetini, öğrenci kredileri(harçları) çıkarıldıktan sonra 250 bin Euro olduğunu tespit etmiş. Belçika için böyle bir hesaplamayı doğru yapmak çok da kolay değil, ama komşu ülkelerden daha pahalı olacağı kesin. Öyle olması için geçerli sebepler var.
Tıp eğitimi sadece pahalı değil, insan vücudunun maruz kalabileceği hastalıkların karmaşıklığı nedeniyle aynı zamanda uzun ve yoğun bir eğitim. İşte bu nedenle, toplumda sağlıkla ilgili konularda doktorun uzmanlığına güven ve kabul yüksektir ve hasta kendisine uygulanacak tedavide, doktoruna inanır. Doktor- hasta ilişkisinde güven esastır ve bu nedenle hasta kendisine yazılan ilacın ya da yapılacak iğnenin içeriği ile ilgili soru sormaz. Uygulanan tedavinin hastanın iyiliği için olduğuna dair karşılıklı bir güven vardır.
Korona salgını ve virüse karşı aşı geliştirme sürecinde, sanki doktor ve hasta arasındaki bu güçlü güven ilişkisi sekteye uğramış gibi görünüyor. Doktorlar aşının güvenli olduğunu söylemelerine rağmen, doktorlara ve aşının içeriğine dair ciddi bir güvensizlik var toplumda. Vatandaşın; aşının gerekliliği, Covid 19 virüsüne etkili bir koruma sağlayıp sağlamadığı, oluşabilecek yan etkileri,… gibi soruları son derece doğal. Ancak çok önemli derecede bir grubun aşıya karşı endişelerinin giderilememesi, doktor olarak onları ikna etmekte yetersiz kalmamız, biz doktorlar için hem yeni hem de üzerinde ciddi bir şekilde çalışmamız gereken bir konu.
Vatandaşın endişeleri; aşının söz de uzun vadede sağlık sorunlarına yol açtığı, çok hızlı bir şekilde aşının bulunması, doğurganlığa olan negatif etkileri, sonradan aşırı kıllanmaya neden olması gibi,… yalan haberlerle beslenince, gayet anlaşılır bir durum. Son derece karmaşık bilimsel bilgileri, hastaların anlayacağı şekilde anlatmaya çalışsak da nafile! Hastaların endişelerini gidermekte ve onları ikna etmekte yetersiz kalıyoruz! İnsanları sadece tıbbi bilgilerle bunaltarak ikna etmeye de çalışmıyoruz, tam tersi! Doktorlar olarak, hastalıklarla mücadele etmek görevi ile bu kadar uzun ve pahalı bir eğitim alıp, bu görevi yerine getiremiyor olmak, bizi üzüyor ve hayal kırıklığına uğratıyor.
Her tıbbi müdahalede, tedaviyi uygulayan doktora güven esastır. Koronaya karşı aşı konusunda maalesef biz bu güvenin bir kısmını da olsa kaybetmiş olduğumuzu fark ediyoruz. Nasıl bu noktaya gelindiği ise salgın sonrası araştırılması gereken bir konu. Bu çok önemli bir egzersiz. Çünkü gelecekte sağlık bakımında önleyici uygulamalar, daha önemli yer alacak. Bugünlerde yaşadığımız salgın, olasılıkla gelecekte bir dönüm noktası olarak adlandırılacak.
Bu arada hedef kitleye ulaşabilmek için yeni yöntemler geliştirmemiz gerekiyor. Vermek istediğimiz mesajı anlamayan hastaya kızmak (bile-isteye) bir seçenek değil. Öncelikle doktor olarak kendi davranışımıza soru işareti koymaya cesaret etmeli ve daha iyisini yapmaya çalışmalıyız. Çünkü özellikle bazı göçmen kökenli toplumlarda aşıya karşı güvensizlik daha belirgin görülüyor ve bu gruplara odaklı çalışmalar yapmak gerekiyor. Burgerplicht Derneği olarak, Türk Toplumu’na yönelik sosyal medya aracılığıyla verdiğimiz Türkçe online seminerler, bu amaca hizmet ediyor. Bu amaca ulaşmak çok kolay değil ama zevkle yaptığımız çalışmalardan biri. Çünkü bizler, eğitimimize yapılan pahalı yatırımın ve bunun beraberinde getirdiği sorumluluk ve toplumsal görevlerimizin bilincindeyiz.
0 Comments