Version française de cet article: Maintenant, Binfikir!
Nederlandse versie van dit artikel: Nu, Binfikir!
Adının anlamına hiçbir zaman ihanet etmeyen Binfikir, çok sesli ve çoğulcu bir platform ve evrensel değerlere saygılı her görüşe yer veriyor…O zaman olduğu gibi bugün de Belçika Türk Toplumu’nun içinde yaşadığı ikinci vatanı Belçika’nın toplumsal hayatına katılması, geleceğini birlikte şekillendirmesini arzuluyor ve bu çoğulculuğa inanıyoruz. İşte bu sebeple, içinde yaşadığımız Belçika toplumu ile birlikte düşünebilmek, birlikte tartışabilmek için Belçika dillerinde de yayın yapmanın zamanı geldi. Şimdi 3 dilli Binfikir zamanı!
Binfikir kuruluşunun 16. yılını yepyeni bir sayfayla kutluyor: Binfikir Düşünce Platformu. 15 Yıl günlük Belçika haberleri sunan websitesi, 14 yıl aylık ve 3 aylık basılı Binfikir yayın organı sonrası bildiğiniz gibi Binfikir ekibi olarak “biraz çemberin dışına çıkıp düşünmek, sınırlı kaynaklarımızı yayıncılıkta nasıl daha verimli kullanabiliriz” sorusuna cevap aramakla geçirdik. Tabii bu arada Belçikalı Türk çocukları, gençleri ve yetişkilerine tiyatro kursları ve toplumsal konularda orijinal oyunlarımızla, Binfikir tiyatrosu olarak çalışmalarımız devam etti. Medyada 2 yıl aradan sonra 3 dilli (TR-NL-FR) Binfikir Düşünce Platformu ile karşısındayız tekrar.
Farklı fikirlerle barışçıl yaşam hayal değil!
Kendi değerlerimizden kopmadan, içinde bulunduğumuz toplumun değerleri ile barışık yaşamak bir hayal değil. Bunu Binfikir olarak Belçika Türk Toplumu içindeki farklı görüşleri 15 yıl aynı platformda buluşturarak kanıtladık. Dünya görüşleri, yaşam tarzları, inançları farklı topluluklardan oluşan Belçika Türk toplumu 15 yıl Binfikir’de görüşlerini özgürce paylaştı. Özgürlüklerin ilkelerden bağımsız yaşanabileceğine inanmıyoruz. İlkesiz özgürlük kaosa, çatışmaya götürür. Bu nedenle Binfikir Düşünce Platformu’nun ilkeleri evrensel insan hakları, evrensel gazetecilik ilkeleri. Binfikir’de her görüşe yer var: ayrımcılık, ırkçılık yapılmadığı, doğru bilgi ve belgeye dayandığı, farklı görüşlere saygı, hoşgörü, karşılıklı anlayış ve daha iyiye, daha doğruya ulaşma isteği olduğu sürece, Binfikir Düşünce Platformunda her görüş temsil edilebilir.
Polarizasyon artıyor
Kurumlara, sisteme, politikacılara, basın organlarına, yanı başımızdaki komşumuza, arkadaşımıza, birbirimize güven sarsıldığını düşünüyorum. Tüm dünyada gidişat bu yönde. Çoğunluk birbirini öteliyor, birinin üzüntüsüne diğeri üzülmüyor, sevincini paylaşmıyor. Çoğumuz kendi gerçekliğimizde yaşıyoruz. Eskiden fiziksel gettolar vardı, şimdi buna sanal gettolarımız eklendi. Sosyal medyanın algoritmalarıyla, bize sunulan bilgiler dışında başka bilgi, fikir olduğuna inanmıyoruz artık. Sadece kendi beğendiği fikirlerle beslenen insanlar, farklı düşünce ve yaşam tarzlarını dışlamakla kalmıyor, onlarla çatışıyor. Birbirimizden öğrenmeye şimdi daha çok ihtiyacımız var. Birbirimizin farklı düşüncelerinden yeni şeyler öğrenmek için şimdi her zamankinden daha çok Binfikir zamanı!
Anavatanımız Türkiye’de, onun devamı olarak yurtdışında yaşayan Türk toplumu arasında ayrışma endişe verici boyutlarda. Türkiye’de Erdoğan karşıtları ve yandaşları, Amerika’da Trump karşıtları ve yandaşları, Fransa’da İslam adını kullanarak işlenen cinayetler, bu cinayetlere tepkisini yeterince ortaya koyamayan müslüman toplumları, tekrar hortlayan İslamafobi, Belçika ve pek çok Avrupa ülkesi’nde göçmen topluluklara karşı düşmanca yaklaşım, kimbilir bu göçmen toplulukların yaşadıkları sonrası hangi düşmanlıklar, hangi sosyolojik patolojilerle bu topluma karşılık verecekleri vs. vs… Tüm bunların tek bir panzehiri var. Doğru bilgi ile objektif tartışma kültürünün yaratılması. İşte bunun için şimdi Binfikir zamanı.
“Gerçeğin ışığı, fikirlerin çarpışmasından doğar”
Her düşünce ya da topluluk grubu kendi mahallesindeki mahalle baskısının esiri olarak mahallede alkış alacak ve mahallenin kulağına hoş gelecek şeyler söylüyor ve yazıyor. Farklı sesler ise mahallede susturuluyor. Herkes kendi mahallesinde ve mahallenin beğendiği, onayladığı şekilde davranıyor. Tribünlerden gelecek alkışa göre yaşıyor, yazıyor, konuşuyor. Mahallemizden, adamızdan çıkıp, mahalle dışındakiler ne düşünüyor, nasıl yaşıyor, ne hissediyor bakmak gerek.
Evimizin penceresinden dışarıya kafamızı uzatmamız, dışardaki havayı solumamız gerek. Mahallemizin sokaklarından çıkıp başka mahallederdeki sokaklara da ayaklarımızı basmak; o sakakların dilini, duygusunu öğrenmek, anlamak gerek. Aynı sokakta farklı evlerde, aynı kentte farklı sokaklarda, aynı ülkede farklı kentlerde, aynı dünyada farklı ülkelerde yaşıyoruz. Gayet normal ama başkalarının dünyalarına girebilmek için araçların bu kadar geliştiği bir dünyada (sosyal medya, internet, televizyon, vs) bizlerin hala sadece ve sadece kendi mahallemizde kalmamız pek de anlaşılır değil. Bunun nedenleri başka bir yazının konusu ancak Binfikir, tüm bu kendi adasında yaşayanları, yine kendi adalarında alıştıkları gibi yaşamaları, ama başka adalardaki yaşamları da farketmeye, onları anlamaya ve karşılıklı görüş alışverişine imkan sağlamaya çağrıyor.
Bundan yaklaşık 150 yıl önce Anadolu topraklarının yazarı/düşünürü Namık Kemal’in dediği “Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar” yani “ Gerçeğin ışığı, aydınlığı, fikirlerin çarpışmasından/ çarpmasından doğar” görüşüne sarılıp, içinde bulunduğumuz coğrafyada farklı inanç, görüş, yaşam biçimleriyle, kendi değerlerimize bağlı bir şekilde konuşmak, tartışmak, değerlendirmek için tam da şimdi Binfikir zamanı!
Üç dilli yeni bir yaklaşım
Adının anlamına hiçbir zaman ihanet etmeyen Binfikir, çok sesli ve ilerici bir platform ve evrensel değerlere saygılı her görüşe yer veriyor. “Siyasi çizgi değil, düzeyli bir yayın çizgisi” peşinde olan Binfikir; haberle yorumu birbirine karıştırmayan, reklamla haberi kalın çizgilerle ayıran ve gazetecilik ilkelerine uyan bir oluşum.
15 Yıl Belçika’nın tek federal yayın organı olarak, Brüksel, Flaman ve Valon bölgelerinin haberlerini bütüncül bir yaklaşımla vermeye çalıştık. Belçika’nın her karış toprağında neler oluyor, hangi konular tartışılıyor, Belçika Türk Toplumu’na Türkçe olarak aktardık. Türk Toplumu’nun bu ortak konulardaki hassasiyetlerine vurgu yaptık. O zaman olduğu gibi bugün de Belçika Türk Toplumu’nun içinde yaşadığı ikinci vatanı Belçika’nın toplumsal hayatına katılması, geleceğini birlikte şekillendirmesini arzuluyor ve bu çoğulculuğa inanıyoruz. İşte bu sebeple, içinde yaşadığımız Belçika toplumu ile birlikte düşünebilmek, birlikte tartışabilmek için Belçika dillerinde de yayın yapmanın zamanı geldi. Şimdi 3 dilli Binfikir zamanı!
Muhammed Öztürk
Mar 1, 2021 at 20:26
Sayın editör,
– “Belçika Türk Toplumu’nun içinde yaşadığı ikinci vatanı Belçika” oldukça göreceli. Buradaki Türk toplumunun esas olarak 65 yaşın üzerindeki ilk kuşak olarak görüldüğünü anlıyorum (!). Burada doğan nesiller için farklı olabilir. Ben şair Tevfik Fikret gibi düşünüyorum:
“milletim nev-i beşerdir vatanım ruy-i zemin”
yeryüzü vatanım, insanlık milletimdir.
– “KURBAN KESİMİ …..” yılda bir olan dini ritüel ne zamandan beri gündelik sorunumuz oldu ? Anavatanımız yakın gidip isteğimiz gibi boğazlıyoruz kurbanımızı (!).
– “Göç hikayemiz…” yaşanan travmalar, …vb göçmen psikolojisi.
Burda fikir yok güncel bir konuda yok; vatan sevgisi, dini inanç geçmişten gelen duygular. Madem önemli biraz daha geçmişe gidersek anavatanımız Orta Asya dinimiz Şamanizm değilmiydi ?
Bana göre buradaki Türk toplumunun yaşam kalitesini konu eden, gelecek perspektifi, vizyonu sunan fikirler olmalı; çünkü adınız “binfikir”.
Selamlar, saygılar